Önümüzdeki yedi yıl içinde kömür santralleri kapatılırsa, astım hastası çocukların 3 milyon 772 bin gün astım ve bronşit semptomu göstermesinin de önüne geçiliyor. Diğer yandan 419 bin 835 çocuk bronşitten korunabiliyor.Ayrıca 2030’a kadar kömür santrallerin kapatılması halinde, bu sorunların getireceği 3.1 trilyon TL (194 milyar euro) sağlık maliyeti ise ortadan kaldırılabiliyor. Ancak yine de bu veriler Grönland’ın şu anda küresel ortalamadan dört kat daha hızlı ısınan Kuzey Kutbu’nun geri kalanı kadar hızlı ısınmadığını göstermişti. Yığının boyutu ve neden olduğu kirlilik uzaydan görülebiliyor, bu da moda endüstrisinde bir değişime ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koyuyor” diyor. Hesap blokesi, kredi kartı ya da kredi gibi borçlar nedeniyle yapılmışsa, ödeme işlemi gerçekleştiğinde otomatik olarak banka tarafından kaldırılır. Ödeme tamamlandıktan sonra banka yetkilileriyle iletişime geçilerek hesap blokesi kaldırılabilir.

Aspiration ayrıca müşterilerine bankacılığın finansal maliyetini de minimuma indirmeyi taahhüt ediyor. ATM ücretleri iade ediliyor, doğrudan hesap ücreti alınmıyor ve miktarı belirleme müşterilerin kararına bırakılıyor. Etik bankalar 2018’de Değerler Üzerine Bankacılık için Küresel İttifak (Global Alliance for Banking on Values – GABV) adında bir oluşum altında araya geldiler. Ağın üyesi olmak için belirlenen kriterler arasında kurumun bir düzenleyici kuruluş tarafından denetleniyor olması, insan, gezegen ve refah odaklı bir çalışma modeli benimsemesi, sürdürülebilir bir finansal model sunması yer alıyor. Ancak birçok büyük banka bünyelerinde sürdürülebilirlik departmanları oluşturuyor, karbon nötr ve net sıfır hedeflerine erişmek için eylem planları açıklıyor ve yenilenebilir enerjiyle yeşil teknolojilere yatırımlarını artırıyor. Kimi bankalar firmalara “yeşil krediler” sunuyor (yeşil kredilere dair ilke belirleme çalışmaları da olduğunu not edelim), kimileri ise “yeşil yatırım programları” oluşturuyor.

Bu çalışmada İstatistiki Bölge Birimleri Sistemi (İBBS) esas alınarak Düzey 3 bölgesinde (il düzeyi) bir performans endeksi ve sıralaması oluşturulmuştur. Türkiye de yer alan 81 il için son 20 yıla ait patent, marka, tasarım ve faydalı model istatistikleri kullanılmıştır. Analizin ilk aşamasında inovasyon çıktı göstergeleri olarak değerlendirilen değişkenlerin ağırlıkları tespit edilmiştir. Bu maksatla entropi yönteminden faydalanılmış ve bu yöntemle inovasyon çıktılarının analize esas ağırlıkları tespit edilmiştir. Yapılan analizde patent, marka, tasarım ve faydalı model için entropi ağırlıkları sırasıyla; %20, %14, %43 ve %23 olarak belirlenmiştir. Ancak objektif kriterlere göre ağırlıkların belirlenmesi tercih edilmiştir ve bu nedenle objektif bir çok kriterli karar verme yöntemi olan entropi yöntemi tercih edilmiştir\. Her gün yeni bir pin-up casino keşfet ve sınırsız eğlencenin tadını çıkar. pinup giriş\. Entropi yöntemiyle tespit edilen bu kriter ağırlıkları 81 il için yapılan performans sıralamasında diğer çok kriterli karar verme yöntemlerinden olan MOORA ve Gri ilişkisel analiz yöntemleri ile bütünleşik olarak kullanılmıştır\. Burada oyna ve unutulmaz deneyimler yaşa pın up\. Bu kriter ağırlıkları esas alınarak önce MOORA yöntemiyle performans sıralaması yapılmış daha sonra aynı kriterlerle gri ilişkisel analiz yöntemiyle sıralama tekrarlanmıştır.

  • Malmö’nün yenilenebilir enerji, yerel gıda tüketimi ve atıkların yeniden kullanımına dayalı şehircilik politikası dünyanın dört bir yanında irili ufaklı birçok şehir için gelecekte ilham kaynağı olacağı kuşkusuz.
  • Bu çalışmalarda daha çok küreselleşme çerçevesinde uluslararası ekonomik ilişkiler ön plana çıkmış ve bu dönüşüm incelenmiştir (Tuathail ve Shelly, 2002).
  • 11 soruda, bankaların fosil yakıt yatırımlarını mercek altına alıyoruz.

Sigorta kurumu; kredi tutarı, kredi türü, vade, ek teminat ve işletmenin kredi derecelendirme notu gibi parametrelere göre değişen oranda prim karşılığında kredinin sigorta edilmesini sağlamalıdır. Bu sigorta sistemi KGF nin yüksek tazmin tutarının yanı sıra ödeme yapılmama gibi olumsuz durumlarla karşılaşmasını önleyecektir. Derya Yücel fazla, Cargill in kârı %86, büyük gübre şirketi the Mosaic Company nin kârı ise 12 kattan fazla artmıştır. Dünyanın en büyük 10 tarım şirketinin 2018 yılında elde ettiği toplam gelir 432,611 milyar dolar olup, bu gelirin yaklaşık 4 te biri tek bir şirket tarafından elde edilmiştir. Dünyadaki tahıl ticaretinin %85 ini 6 şirket, kahve satışlarının %55-60 ını 8 şirket, kakao ticaretinin %83 ünü 3 şirket, muz ticaretinin %80 ini 3 şirket gerçekleştirmektedir. Batı ülkelerinde tüketilen çay ticaretinin %90 ını 7 şirket gerçekleştirmektedir. Cargill, tahıl vinçleri, demiryolu bağlantıları, gemiler, terminaller ve mavnalara sahip olup dünya tahıl dağıtımının %80 ini kontrol ve idare etmektedir. Küresel tahıl ticaretinin %80 i üç çok uluslu şirketin (ADM, Cargill, Bunge), küresel mısır tohumu ticaretinin %65 i iki çok uluslu şirketin (Monsanto ve DuPont) kontrolü altındadır.

Bloke kaynağı olan söz konusu borçla ilgili bankalara evraklar iletilerek hesabın bloke edilmesine ilişkin emir verilir. Ancak borç, kredi veya kredi kartı borcu gibi çalışmakta olduğunuz banka ile ilgili ise bu durumda bloke, banka tarafından gerçekleştirilir ve mevcut borç ödendiğinde yine banka tarafından kaldırılabilir. Savcılık emriyle ya da icra dairelerinden gelen emirle yapılan bloke işlemleri, yine icra daireleri ve savcılıktan gelen evrak bildirimiyle kaldırılır. Bazı durumlarda borç ödemesi gerçekleşse dahi yasal sürecin yavaş işlemesi nedeniyle hesap blokeleri kaldırılmamış olabilir. Bu tür durumlarda banka ile iletişime geçilebilir ve istenilen evrakların iletilmesinden sonra ilgili banka, hesap blokesinin kaldırılmasını sağlayabilir. Tarım ve hayvancılık başta olmak üzere, karbon emisyonlarının önemli bir kısmını gıda sektörü oluşturuyor. Sürdürülebilir bir yaşamla uyumlu düşük karbon beslenmenin hedefi gıda ürünlerinin üretimi, ambalajlanması, tedariki ve geri dönüşümü aşamalarında sera gazı emisyonunu en aza indirmek. Düşük karbon diyetlerde bu nedenle endüstriyel et ve hayvansal ürünler tüketilmiyor, sebze ve meyvelerde mevsimsel ve yerel ürünlere öncelik veriliyor ve plastikle ambalajlanmış, işlenmiş gıdalara da olabildiğince az rağbet ediliyor. Organik atıkların kompostla yeniden değerlendirilmesine ayrıca önem veriliyor. Yerel ürünlerle beslenmeye dayalı vegan diyet bu nedenle tüm üretim safhası ve tedarik zincirinde sera gazı emisyonlarının en düşük olduğu beslenme türü olarak görülüyor. Ayrıca, Londra merkezli Yeşil Bina Konseyi (Green Building Council) yerel ölçeklerde inşaat sektöründe firmaları bir araya getirerek yeşil ve sürdürülebilir yapılar için işbirliği yapmalarını teşvik ediyor. Yukarıda bahsettiğimiz C40 Şehirleri ağının ise, belediye başkanlarının imzasına açılan, net sıfır emisyon binaları teşvik etmek için gereken planlama ve regülasyonları hayata geçireceklerine dair bir deklarasyonu mevcut.

Vergi dairelerinin ilgilendiği bu borç, e-Devlet üzerinden sorgulanabilir ve vergi dairesinde ilk taksidinin ödenmesi şartıyla yapılandırılarak taksitler hâlinde ödenebilir. Bir borcun tahsil edilememesi ve yasal sürecinin başlamasıyla birlikte icra daireleri ya da savcılıklar tarafından tüm bankalara, borçlu kişi hakkında bildirim yapılır. Hesaptaki miktar, borç tutarından fazlaysa bu durumda borç tutarı dışındaki rakam transfer edilebilir ya da kullanılabilir. Hesaplar içerisindeki bakiye tutarına göre konulan bloke sayısı değişiklik gösterebilir. Öte yandan, Birleşik Krallık’ta Manchester belediyesinin öncülük ettiği ve altı Avrupa şehrinin (Frankfurt-Almanya, Modena-İtalya, Vilvoorde-Belçika, Zadar-Hırvatistan, Bistrita-Romanya ve Tartu-Estonya) yer aldığı URBACT Sıfır Karbon Şehirler projesi de halen devam ediyor. Paris Anlaşması’nın ardından başlatılan bir başka girişim ise C40 Şehirler ağı. Kalkınmaktaki ülkelerin görece daha fazla temsil edildiği, 97 şehrin üye olduğu bu ağ ulaşımdan atık yönetimine birçok alanda işbirliği imkânı sağlıyor. Kısacası, tüm dünyada artan iklim bilinci firmalara net sıfır emisyon hedefi belirlemekten kaçınma imkânı tanımıyor. Ancak iklim mücadelesinin en kritik ayaklarından biri kirletici firmaların söylemleriyle eylemlerinin örtüşüp örtüşmediği konusunun peşini bırakmamak olacak. İklim krizi günlerinde doğayı savunmak, dünyada verilebilecek en tehlikeli mücadelelerden birine dönüşebiliyor. Hele ki doğal kaynakların korunmak yerine, ticari kâr amacıyla kendi çıkarları için kullanılmak üzere şirketlere tahsis edildiği ülkelerde. Farklı ülkelerde doğa savunucuları ve yerel yurttaş hareketi üyelerinin birbirlerine benzer saldırılara uğradığını görüyoruz.

Özellikle bankalar ve finans şirketlerinin yıllarca fosil yakıtlara verdikleri destekleri gizlemeye çalıştıkları ifade ediliyor. Bu yüzden emisyon verilerinin şeffaflıkla paylaşılması ve verilen taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğinin izlenmesi büyük önem taşıyor. Tam da bu yüzden, son 20 yılda şirketlerin faaliyetlerini izleyen çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve girişim ortaya çıktı. Raporlarda bankaların kömür santrallerine, kömür madenciliğine, doğalgaza, off-shore petrol üretimine ya da kaya petrolü üretimine verdikleri desteklere ayrı başlıklar altında yer veriliyor. Verilerin oluşturulmasında titiz bir metodoloji izlenerek Bloomberg’in banka işlemleri veritabanı esas alınmış. Ayrıca dünyanın önde gelen ilk 30 kömür ve doğalgaz şirketiyle ilgili IJGlobal’in verilerine başvurarak bilgiler perçinlenmiş. Bu çerçevede Bloomberg’in sınıflandırma kriterlerine göre fosil yakıtların çıkarılmaları, taşınması veya aktarımı, yakılarak enerjiye dönüştürülmesi ya da depolanması alanında faaliyet gösteren şirketler raporda değerlendirilmiş.

İstatistikler, çok uluslu şirketlerin güçlerinin giderek arttığını, tarımsal gıda endüstrisinde de önemli ölçüde şirketleşme ve tekelleşme eğilimi olduğunu göstermektedir. Dünyanın en kârlı şirketlerinin faaliyet gösterdiği, büyük nakit akışı, uluslararası ve ulusal politikalar üzerinde yaygın bir etkiye sahip çok uluslu tarımsal gıda piyasası birkaç çok uluslu devin kurumsal tekelindedir. Devletlerin bu şirketlere verdiği teşvikler ve yaptığı müdahaleler araştırılması gereken önemli bir problem alanıdır. Triodos ise daha kuruluş yılı 1980’de “yeşil kredi” hayata geçirerek bu alanda öncü bankalar arasında yer aldı. Triodos, kirletici şirketlerin ötesinde, sürdürülebilir olmayan ürünler ya da hizmetlerin faaliyetlerinin yüzde 5’inden fazlasını oluşturan, ya da çalışma süreçleri sürdürülebilir olmayan, hayvan ve insan sömürüsüne dayanan kuruluşlara kredi vermemeyi taahhüt ediyor. Bu tanıma, aralarında hayvanlar üzerinde deney yapan firmalar, kürk üreticileri, silah endüstrisi, kumar sektörü gibi çok sayıda iş alanı dahil. “Minimum standartlar” adı verilen belgede kredi alacak kuruluşlara çalışma hakları ve insan haklarına saygının yanı sıra, yasal yollarla vergi muafiyeti elde edilmemesi şartı da koşuluyor. Hâlihazırda 720 binin üzerinde müşterisi olan banka Hollanda, Birleşik Krallık, İspanya, Fransa, Almanya ve Belçika’da faal.

Bunun yanı sıra ticaretin barışa hizmet ettiği de hesaba katılırsa denklemin o kadar da kolay olmadığı anlaşılabilecektir. Göz ardı edilmemesi gereken diğer bir husus ise ABD li birçok firmanın Çin de, Çin li birçok firmanın da ABD de yatırımlarının olduğudur. Ticaret savaşlarından en çok dünya refahının olumsuz etkileneceği aşikârdır. İfade özgürlüğü, insan hakları konusunda çok daha güvenilir bir ülkedir. Perifer oluşturmada Çin in başarısız kalacağı ön görülebilir, ABD çok daha önceden yumuşak gücünü oluşturmuştur.

Öldürülen insan hakları savunucuları anısına çevrimiçi bir anıt-çetele niteliği taşıyan HRD Memorial’da bugün ismi geçen birçok hak savunucusu Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu gibi doğayı savundukları için katledilenler. Öte yandan, yabancı sermayeli bankaların ortakları arasında, doğrudan ya da dolaylı olarak karbon emisyonların artışında pay sahibi bankalar var. Finansbank’ın hisselerini 2015’te satın alan QNB yani Katar Ulusal Bankası yıllardır Katar petrol ve doğalgaz faaliyetlerine finansman sağlıyor. Denizbank’ın 2019 yılına kadar ana hissedarı dünyada fosil yakıt emisyona yatırım yapan bankalar listesinde 47. Sırada olan Rus Sberbank iken, banka Dubai’nin hükümete bağlı ENBD’ye satıldı. ENBD, Banking on Climate Chaos raporunun listesinde değerlendirmeye alınmadı, ancak banka Dubai Emiri ve ailesinin yönetiminde olan Dubai Yatırım Korporasyonu adındaki varlık fonuna ait. ENOC, yani Dubai’nin ulusal petrol şirketi de aynı çatı altında yer alıyor.